Himalaya kaya tuzu hakkında ‘’doğadaki en saf tuz olarak bilinir; 200 milyon yılda oluşmuştur, dolayısyla daha sağlıklıdır; içerisinde 84 tane mineral olduğu kanıtlanmıştır, damarlarda sertleşme yapmaz, kalp, damar, tansiyon ve böbrek hastaları rahatlıkla kullanabilirler; sağlıklı ya da hasta olan herkes bu tuzu kullanmalı, diğer tuzu hayatından çıkarmalıdır; inhalasyon olarak; astım; bronşit, sinüzit, nezle ve grip gibi rahatsızlıklarda kullanır’’ ve başka birçok derde deva geleceği konusunda birçok yayında ifadeler yer almaktadır.
Bunlar, bilimsel temeli eksik ve hatalı olan, ticari kar amacına yönelik söylemlerdir .
-‘’Himaliya tuzu Doğada en saf tuz olarak bilinir’’ söylemi de ; İçerisinde 84 element bulunduğu iddia edilen bir madde saf olamayacağı için yanlıştır. Şimdiye kadar keşfedilmiş 118 element bulunmaktadır. Bunlardan 26’sı yapay, 92’si doğada bulunur. Doğada bulunan 92 elementin 84 adedinin saf ve kristal dedikleri Himalaya kaya tuzunda eser halde bile olsa bulunması olanaklı mıdır, soru işareti. Eser halde bulunsa bile bunların insan sağlığına olumlu etkileri miktar olarak olanaklı mıdır? Hiçbir yayında Himalaya kaya tuzu içindeki element bileşimi verilmemektedir. Hangi elementlerin bulunduğu belirtilmelidir. Saf; arı, şeffaf, renksiz anlamına gelir. 84 element var ise, bunlardan demir minerallerinden limonitte olmalı, limonit kırmızı renk verir. Himalaya kaya tuzu kırmızı, pembe renklidir. Bir nesne birçok madde içeriyorsa o zaten saf olamaz.
Himalaya kaya tuzu ise saf değildir. İçerisinde hematit, limonit bulunur. Zehirli elementlerden kadmiyum, kurşun, cıva ve arsenik olup olmadığı bilinmemektedir. Bunların varlığından şüphe duyulmaktadır.
Çünkü Himalaya kaya tuzunun analiz sonuçlarını ve bileşimini bilmiyoruz.
Buna karşın Türkiye’de Çankırı kaya tuzunda 7 element ve 4 element bileşiği saptanmıştır. Ve kristal
halde beyaz olup, yüzde 95 NaCl içerir. Diğer elementler eser halde bulunur. Saf ya da safa yakındır.
Kırşehir Tepesidelik kaya tuzu da safa yakın ve beyazdır.
Çankırı kaya tuzu kimyasal analiz sonucu:
Sodyum yüzde 37, potasyum yüzde 12, klor yüzde 58, bor 2 ppm, kalsiyum 4,7 ppm, magnezyum 68
ppm, sülfat yüzde 35 ve asitte çözülmeyen madde yüzde 7,5 olarak bulunmuştur .
Çankırı Balıbağı köyü kaya tuzu işletmesinde yapılan ölçüm değerleri ve alınan örneklerin analiz
sonuçları [3]: pH (25 0C’da): 8-8,5, elektrik iletkenliği (25 0C’da) 1900 mho/cm, buharlaşma kalıntısı (180 0C’da) 3700 mg/l, sodyum 2580 mg/l, klor 960 mg/l, potasyum 70 mg/l, kalsiyum 550 mg/l, magnezyum 4510 mg/l, bor toplam 7,6 mg/l, lityum 2,2 mg/l, flor 0,4 mg/l, sülfat 23600 mg/l, bikarbonat 334 mg/l, karbonat 102 mg/l ve kükürt dioksit 0,8 mg/l saptanmıştır.
Himalaya kaya tuzu 200 milyon yılda oluşmuştur: ibaresinde, tuzun 200 milyon yılda oluşması, onun
daha sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Nevşehir Tuzköy’deki kaya tuzu yaklaşık 33 milyon yıl, Kırşehir
Tepesidelik kaya tuzu yatakları da yaklaşık 23 milyon yıl yaşlıdır. Sodyum klorür, 780 0C’da erir; 1913
0C‘da kaynar. Renksiz saydam küp şeklindeki kristallerden oluşur. Yer altında, yüksek basınç ve sıcaklık altında kalan tuz erir ve yeniden kristallenir. Bu Himalaya kaya tuzunda da, Türkiye’deki kaya tuzunda da benzer jeolojik olaylar gelişmiştir.
Sağlıklı ya da hasta olan herkes Himalaya tuzunu kullanmalı, diğer tuzu hayatından çıkarmalıdır’’
şeklindeki ifade tamamen algıya yöneliktir. Tuzun kimyasal bileşimi sodyum ve klor iyonlarından ibaret olduğuna göre, Himalaya kaya tuzu da NaCl, Türkiye’deki kaya tuzu da NaCl’den ibarettir. Kaldı ki Himalaya kaya tuzu içinde yabancı madde miktarı (element) daha fazla olduğu belirtilmektedir. Himalaya kaya tuzunu kullanın diğer tuzları kullanmayın demek, bilimsellikten uzak, tamamen ticari kar amacına yönelik söylemler olarak düşünülmektedir.
SONUÇ
Bu bukadar değerli veriler için Öncelikle Eşref Atabey hocama teşekkür ederiz.MTA Yıllarca tuz konusunda birbirinden değerli çalışmalara ve kaynaklara sahiptir.Son olarak şu sözler ile çalışmayı özetlemektedir.
‘Himalaya kaya tuzu daha sağlıklıdır, şeklindeki algı; piyasada Himalaya kaya tuzunun Türkiye’de üretilen sofralık kaya tuzuna göre 2-3 kat pahalı satılmasına yol açmaktadır. Kişiler de ‘’Himalaya kaya tuzu daha sağlıklıdır’’ bilgilerine güvenerek o tuzu tercih etmektedirler. Tuzu kaliteli, önemli kılan NaCl oranının yüzde 90’ın üzerinde ve beyaz olmasıdır. İçerisinde birçok madde var ise, o tuz kaliteli olmaktan çıkar. Oysa, Türkiye’de üretilen sofralık kaya tuzu safa yakındır. Himalaya kaya tuzu pembe rengiyle göze hoş görüntüsü dışında sağlık yönünden ülkemizdeki kaya tuzuna göre kalitesizdir.’
Özetle Anadolu tuz yataklarından elde edilen kaya tuzları daha değerlidir. Varlık içinde yokluk çekmeyelim.
Kaynaklar
[1] Atabey, E. 2015. Elementler ve sağlığa etkileri. Hacettepe Üniversitesi Mezotelyoma
ve Medikal Jeoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi yayın No: 1. Ankara.
[2]Atabey, E. 2013. Nevşehir ili tıbbi jeolojik unsurları ve halk sağlığı. Nevşehir Belediyesiyayını.
[3]Atabey, E. 2015. Çankırı ili tıbbi jeolojik unsurları ve halk sağlığı(www.esrefatabey.com.tr).
[4]Atabey, E. 2015.Kırşehir ili tıbbi jeolojik unsurları ve halk sağlığı(www.esrefatabey.com.tr).
[5] http://www.forumgercek.com
[6] Halilova, H. 2008. Doğadan gelen sağlık. 128s. Palme Yayıncılık..Ankara.
[7] Hendel, B. ve Ferreira, P. 2013. Su ve Tuz. (Türkçesi: Dilek Kökter). KuraldışıYayıncılık. İstanbul.
[8] Ritz, E. 2006. Salt: Friend or foe? Nephrol Dial Transplant. 21: 2052-2056.
[9] Batmanghelidj, F. 2015. Hasta değil susuzsunuz. Klan Yayınları. İstanbul
[10] Batmanghelidj, F. 2003. Water cures: Drugs kill, Global Health Solutions.
[11] Eaton, S. B., Konner, M. 1985. Paleolithic nutrition. A consideration of its nature andcurrent implications. N
Engl. J. Med., 312: 283-289.
[12] Atabey, E. 2018. Suyun Hikayesi. 615s. Asi Kitap: 65, Araştırma: 45,1. Baskı Şubat 2018. ISBN: 978-605-
9331-87-6. İstanbul.
[13] [19] Alderman, M. H,. Madhavan, S., Cohen, H., Sealey, J. E ve Laragh, J. H. 1995.
Low urinary sodium is associated with greater risk of myocardial infarction among treated hypertensive men.
Hypertension. 25:1144–52.
[14] [20] McCarron, D. A. 1998. Diet and blood pressure—the paradigm shift. Science.281:933–4.
[15] [21] Resmi Gazete, tarih: 31.12.2008, sayı: 27097; Kozmetik Ürünlerinin
İthalatında Bildirim Esaslarını Düzenleyen Dış Ticarette Standardizasyon TebliğiTebliğ No: (2009/12)
[16] [22] Resmi Gazete, tarih: 29.12.2011, Sayı: 28157; Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği.
[17] [23] Gosselin, R.E., Hodge, H.C., Smith, R.P., ve Gleason, M.N. Clinical Toxicology
Commercial Products. 4th. Ed. Baltimora. Willims and Wilkins, 11-97.
[18] [24] http://www.inchem.org/documents/jecfa/jecmono/v05je01.htm
[19] Pekcan, G. 2008. Türkiye’de iyot sorunu. Uluslararası Katılımlı Tıbbi Jeoloji Kitabı(Ed. Eşref Atabey). 96-97.
ISBN: 978-975-7946-33-5.
[20] Atabey, E. 2014. İyot Elementinin Doğada Bulunuşu ve İnsan Sağlığı İçin Önemi.MTA Yerbilimleri ve Kültür